30 Aralık 2010 - İzmir Adnan Menderes Havalimanı, 6 no'lu bekleme kapısı önündeki oturulacak yerler
Kaldığım bloğun güvenlik görevlisine, yurdun en dış güvenlik kulübesindeki abiye önce bir günaydın, sonra iyi seneler dedim. Şaşırdılar, sırıttılar.
PDÖ sınıfımdan çıkarken, hocaya, “Seneye görüşürüz.” esprisi(!) yaptım. Bir an durdu, yarın ayın 31’i olduğunu ve ertesi günün de 2011’in başlayacağını fark etti. Gülümsedi.
Bavulumu koyacak bir yer arıyorken, okulun kantinindeki Vatan Fotokopi geldi aklıma. Saat 15.00’e kadar bavulum orada durdu. Alırken, Vatan’a, “İyi seneler,” dedim. O da, “Mutlu yıllar,” diyerek karşılık verdi.
Biniş kartımı veren THY görevlisi kıza, bilet kesimimi yapan çocuğa, en son güvenlik kontrolünde kimlikteki isimle biletteki ismin uyuşup uyuşmadığına bakan abiye gülümsedim ve günün cümlesini söyledim: “İyi Seneler!” Önce şaşırdılar bir an için, sonra gülümsediler onlar da. “Sana da,” dediler bana.
Evet, çok mutluyum. Nedensiz bir mutluluk, daha da ötesi bir huzur hali yaşadığım; dinginlik, anlık hırslardan ve sorunlardan uzakta kuş gibi hafiflemişlik hissi…
Birazdan uçağa bineceğim, hosteslere de iyi seneler dileyeceğim, yanımda oturanlara da. İyi bir şey bu galiba yaptığım, çünkü beni iyi hissettiriyor. Fazıl Say’ın dediği gibi, İnsanların içindeki “iyi”yi görmeye çalışıyorum ve bu çabaların sonucunda da, içimdeki “iyi”yle sarıp sarmalanıyorum.
Evet, hayat yaşanılası…
İyi Seneler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder