6 Ağustos 2014 Çarşamba

yüksek kaldırımda güpegündüz.

Zürafa Sokak neresiymiş gördüm bugün. Girişinde iki güvenliğin manyetik dedektörlü kapının yanında sizleri karşıladığı, demir kapısı olan ve kapısının üstünde A4 beyaz kağıda el yazısıyla, "18 yaşından küçükler giremez. Çantayla, çakı vs delici aletlerle, uyusturucu vs maddelerle girilemez. Alkollü iken girilemez." yazılı kasvetli bir sokaktı benim için. Yoğun bir erkek kalabalığı, yanımdaki sevgili arkadaşlarıma rağmen gözlerdeki soru dolu bakışlar. Eski adı, Zürefa'ymış. Bu da ekşi sözlük bilgisi: "eski adı zürefa iken cumhuriyet sonrasında zürafa olarak değiştirilmiş sokak. zürefazarif'in çoğuluymuş. yine iddiaya göre zürefa kelimesi osmanlı zamanında lezbiyenler için kullanılan tabirmiş. bir zamanların zarif kadınlarının yaşadığı sokak yaklaşık 200 yıldır genelev olarak istanbul'da hizmet vermektedir."

Yüksek kaldırımda güpegündüz
Melahat'i almışım da sonra
Alemdar'a gitmişim öyle mi
Onu sonra anlatırım fakat... (Orhan Veli)




13 Temmuz 2014 Pazar


Koşuşturmadan sakince yaşamayı özlemişim. Saatin tiktaklarının arka planda alelade soluklaşmasını, her günün bir öncekine benzeyen yavaşlığını içimde duyumsamayı, orkide kokulu losyonumu eşlik eden o hafif müziğin ritmiyle acele etmeden, telaşsızca vücudumda gezdirmeyi özlemişim. Hızlıca göz gezdirmek zorunda kalmadığım, satırlar arası herhangi bir hecede kalkıp kendime kahve hazırlayabildiğim okumalarımı, gecenin bir yarısı deniz kıyısında –tüm kalabalığa rağmen zil çalmaya gerek duymadan- bisikletimi sürmeyi özlemişim. Harbiye’de dolunaya az kala, blushın tatlı serinliğinin tadı damağımda, yıldızların altında bu mükemmel insanı dinlemeyi de özleyeceğim, biliyorum.



6 Haziran 2014 Cuma

Hastamin hastaliklari:
Tip 2 Diyabetes Mellitus (30 senedir)
Hipertansiyon (15 senedir)
Kronik Bobrek Yetmezligi (11 senedir)
Benign Prostat Hiperplazisi (6 senedir)
Demir Eksikliği Anemisi
Kolesterol
Umbilikal herniasyon

Ve simdi de pnomoni oldu ve son donem bobrek yetmezligi oldugu icin de hemodiyalize basladi. Hemodiyalizde bir hemsire, 'Amca senin ne cok hastaligin var' deyince, amcam cevap verdi: "N'aparsin kizim, duyan gelmis!"

20 Nisan 2014 Pazar

Magic Realism. Buyulu Gercekcilik.

Magic Realism. Buyulu Gercekcilik.

Daha birkac ay once Sen Aydinlatirsin Geceyi ile kalbimin en ortasina yerlesen Onur Unlu, Itirazim Var ile beni kendine daha da cok bagladi. Soylemek isteyip de dile getiremedigim her sey vardi filmde. Bu kadar cok elestiri, bu kadar kisa zamana bu kadar sanatsal, bu kadar naif, bu kadar guzel cekimlerle, bu kadar samimi bir uslupla, bu kadar dogal akisinda ancak bu kadar sigdirilabilirdi. Ozelestiriye de, din(ler)in sorgulanmasina da katlanamayanlarin filmin yarisinda filmi terk etmesinin kacinilmaz oldugu gercegini goz onune alarak, yine cesaret dolu, yine sanat sanat icindir'i sanat toplum icindir anlayisiyla butunlestirebilen, bu kadar guzel elestirilerin sert ve kirici bir dil kullanilmaksizin, insani sarsici ve insanin zihnini yerinden oynatici bir uslupla sunuldugu bu film beni kendisine hayran birakti. Tekrar tekrar izlemek, her bir repligini ezberlemek istiyorum.

Yuzyillik Yalnizligi'ni tekrar okuyup, kendisine sevgilerimi bu sekilde sunmak istedigim Gabro gibi. Rest in peace Gabriel Garcia Marquez; magic realismi bana tanistiran, onu bana sevdiren bu buyuk yazarin kaybiyla gozlerimden akan yaslara engel olamiyorum belki ama elimden de sadece onun kitaplarinda, onun yarattigi buyulu gerceklikte kaybolmaktan baska bir sey gelmiyor.

*Spoiler*

'Insan sadece sucluyken kacmaz. Bazen suclandigin icin de kacarsin, ama bir kere kacmaya basladiysan, bir seyleri de muhakkak kacirirsin elinden; bazen gencligini kacirirsin, bazen gelecegini, bazen de aklini...

Oysa hakikat akilla ya da baska bir seyle kavranilmaz; hakikatin ancak parcasi olunur. Bunun icin kurtul gecmisinden, geleceginden, aklindan. Kainatta ne varsa su anda oluyor gormuyor musun? Sadece burada, sadece simdi. Gozlerini kapa, kalbini ac, aklini da birak gitsin... Akil dedigin sey, kafanda koca bir agirliktan baska ne ki?'




6 Mart 2014 Perşembe



Ikinci Yeni'den siir paylasmak istemiyorum ama ya gercekten konusuyorsa gozlerin?

3 Şubat 2014 Pazartesi

"Bir yeldeğirmeni niye döner ki?
Ben Don Kişot olsam bunu merak ederdim.
Ama ben yine ben olarak bir yeldeğirmeni olsam,
İllâ bir Don Kişot’u severdim..."

-Turgut Uyar-

27 Ocak 2014 Pazartesi

sen beyaz bir kadınsın 
uzaktaki
gözlerin aklımdan çıkmıyor
sen beyaz bir kadınsın
karanlıkları dinleyen
uzaktaki
sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda
yorgun başını
üşümüş yastığına koyuyor musun
uyuyor musun