O insanların hepsini bir araya toplayan foolonthehill'in morali bozuktu, üzgündü, bana bir şey demese de biliyordum ki içinden bana dair, benimle ilgili bir sürü soru geçiyordu.
Onu arayıp konuşabilirim şimdi. Ya da facebook'tan yazabilirim. Veya telefonuna mesaj yollayabilirim ama yapamam. Benimle görüşmeyi reddediyor artık, biliyorum uzun bir süre de bu durum sürecek.
Ben kendimce doğru olduğuna inandığım bir şey yaptım. Yaptığım şeyle kendimi daha iyi hissedecektim, hem kendim daha mutlu olacaktım hem de çevremi mutlu edecektim. Ama olmuyormuş demek ki, aynı anda bir sürü insanın yüzü gülmüyormuş. Aslında gülüyormuş da bu gülümseme sonsuza kadar, aynı benim hayal ettiğim gibi sürmüyormuş.
Mumları üflerken de uzun sürdü dileğim, aslında iki sözcüktü içimden geçirdiğim: mutluluk ve huzur. Kafamda tekrarlayıp durdum bu sözcükleri, belki olur da yakın zamanda gerçekleşirler diye.
Şimdi hayatında üzüntüye neden olacağım bir kişi daha kaldı. O da benden nefret edecek. O da artık beni hayatında istemeyecek. Ve ben tüm bunları kaldırabilecek güçte değilim. Öyle gözüksem de bazı şeyler bana ÇOK ağır geliyor.
Böyle "kanadı kırık" gitmek istemiyorum buralardan. Biri parmaklarını şıklatsa, bugün öğleden sonrasının "su yeşili mutluluğuna" dönmek istiyorum, kendimi en güvende hissettiğim kollarda avunmak istiyorum. Oturup ağlamak, ama ağlanınca da sahiplenildiğini bilmenin güven duygusuyla sarıp sarmalanmak istiyorum.
Açık açık olmasa da "git!" dedi bana.
Ben ne yapıcam şimdi? Hiç bu kadar açık yazmadım bir kişi hakkında bu blogta ama başka çarem kalmadı, benim her şeyimi bilen bir insan nasıl artık yanımda olmaz ki?..
Kalbim sıkıştı yine. Daha fazla devam edemeyeceğim.
Umarım sizin güzel başlayan zamanlarınız güzel biter ve sevdikleriniz hep yanınızda olur...
İyi geceler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder