11 Nisan 2011 Pazartesi

...telefon...

15 Şubat 2011

Eline telefonu alıyor. Seçeneklerden “kişiler”i seçiyor, tıklatıyor ve arama yapılmadan hemen tekrar kapatıyor. Telefonu alıyor. Seçeneklerden “kişiler”i seçiyor, tıklatıyor ve arama yapılmadan hemen kapatıyor. Telefonu alıyor. “Kişiler”i seçiyor, tıklatıyor ve arama yapılmadan kapatıyor. Alıyor. Seçiyor. Tıklatıyor. Kapatıyor…
            Biliyor ki, yok artık, gitti. Bir otobüs geldi, önlerinde durdu. “Kal, gitme” diyemedi. O’nu durdurabilecekken hiçbir şey yapmadı, yapamadı. Hafif bir el kaldırışı, manasız, içi acıyla dolu bir gülümseme, çevresinde kalabalıklar uğurlayabildi sadece. Bitti. Gitti. Bu sefer gerçekten hem de. Bitti. Gitti.
            İyice şizofreniye bağladı. Sürekli tekrarlıyor, tekrarlıyor, tekrarlıyor. Yerine oturmayan bir şeyler var kafasında. Uyuşmazlıklar… Nasıl olur ki?’ler…
            Geri getirmek istiyor. İstedikçe daha büyük bir çıkmaza giriyor. Kalbi sıkışıyor. Nefes alamıyor, tıkanıp kalıyor. Gözleri dalıyor. Belki azıcık aşk kırıntısı vardır diye yokluyor ceplerini, elleri havayla doluyor. Gözleri nemlendikçe, kuruyor; kurudukça bilinçsizce onları tekrar nemlendiriyor. Ne mendile, ne başkalarına ihtiyaç duyuyor. Kendisini bile yanında istemezken, etrafındakileri buğulu bir camın arkasında onaylamaz bakışlarla süzüyor. Onaylıyor kimi zamanlar. Fikirlerini destekliyor ama duygularını değil. Buralardan gitmek istiyor, geriye bakmamak… Yeni bir hayat kurmak var aklında. Sınırları zorlamak değil de, artık bir zahmet aşıvermek. Ötesine uzanmak, hayalleriyle arasındaki her şeyi yok etmek.
            Yine telefon elinde. Bir uçak moduna alıyor. Bir tamamen kapatıyor. Sonra açıyor. Tekrar uçak modu, tekrar kapatma. Klişeleşmiş bu döngüden bir türlü kurtulamıyor.
            Her şey yok edilebiliyor da, insan kafasının içinden geçenleri engelleyemiyor. Bir türlü durduramıyor, susturamıyor iç sesini. Zorluyor, zorluyor ama başaramıyor. Sil baştan başlamak istiyor ama sonra onu da istemediğini fark ediyor. Unutması gerekiyor, biliyor ama unutmak HİÇ istemiyor. Güzeldi. Ama bitti. Gitti.
            Bu sefer telefona yine bir bakış atıyor, atıyor, atıyor…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder