yazmak bir zorunluluk, duyguların dışavurumu. çok yazmak istesem de, yapamıyorum ama bu sefer. açık açık söyleyemiyorum, söylemekten korkuyorum bazı şeyleri ve bu sefer benim yerime yazılan sözcükleri bulamadım paylaşmak için.
ama yeteneğim olsa senaryo yazardım; adı da, 12 dilde aşk olurdu. mutluluklarla dolu, hayallerle dolu, umutsuz umutlarla dolu bir film çıkardı ortaya.
hayattaki anlamlara dair çok şey olurdu içinde. bir adım sonrasını düşünüp, vazgeçtiklerimiz; sevdiğimiz için, vazgeçtiklerimiz; zarar vermemek, zarar görmemek üzere vazgeçtiklerimiz olurdu içinde.
ve bugün odaya geldiğimde oda arkadaşlarımdan birinin dinlediği şarkı var kafamda çalan: Şebnem Ferah - Hoşçakal
evet, yani; hoşçakal...
hep beraber mutluluğun resmini yapmaya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder